14 Mayıs 2010 Cuma

ali ihsan ulubahşi [yepyek]

ALİ İHSAN ULUBAHŞİ
(Hepyek)
Afyon milletvekili
1929–29.01.2007


Milletvekili olarak, İlimize ve Ülkemize uzun süre hizmet eden Ali İhsan ULUBAHŞİ 1929 yılında Sandıklı’da dünyaya geldi. Afyon lisesini bitirdikten sonra girdiği Ankara Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Serbest Avukatlık yaparken siyasete girdi. Ve Adalet Partisinin Afyon Teşkilatının kuruluşunda etkili görevlerde bulundu. Bu partinin Sandıklı İlçe Başkanı iken 1965 Genel seçimlerinde adaylığını koydu. Ve A.P. listesinden Afyon Milletvekili seçilerek, TBMM’ne girdi.
Sandıklı halkı 1965, 1969, 1973 ve 1977 yıllarında yapılan seçimlerde Adalet Partisinden Sandıklı doğumlu Ali İhsan Ulubahşi’yi, dört dönem vekil seçti.

Hemşerilerimizin büyük sevgi ve saygısına mazhar olan Ulubahşi üst üste dört dönem Milletvekili seçildi.1980 Askeri darbesinden sonra köşesine çekildi. 29 Ocak 2007 tarihinde Ankara’da, 78 yaşında kalp rahatsızlığından vefat eden Ulubahşi, Hacıbayram Camii'nde cenaze namazı kılınarak. Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi. Ulubahşi, evli ve bir kız çocuk babasıydı.

Doktor Ahmet Nurettin TURAN her nedense bir kez Ali İhsan ULUBAHŞİ’ye HEPYEK der ve ona bu lakap olarak kalır.


**-*-*-*-**-**-*-*-*-

21 Ocak 2009 tarihli Hürriyet’e ÖZDEMİR İNCE Sandıklıdaki hatıratını yazarken o günleri şöyle anlatır. 1960 yılında okulu bitirince, kurada Yozgat lisesini çekmiştim. Bir arkadaşımın ricası üzerine becayiş yaptık. Ben Sandıklı ortaokuluna gittim.
Sandıklıya varışımın ertesi günü Boz Ahmet, Hikmet BAYUR (kimse asıl adını bilmezdi.) [lakabı, Hikmet BAYIR= esas adı, Mustafa VURANKAYA] daha sonra Belediye Başkanı olan tuhafiyeci Nimet ÖZÇİFTÇİ ve 1965 seçimlerinde milletvekili olan Avukat Ali İhsan ULUBAHŞİ ziyaretime gelerek, bana yapılmakta olan pansiyonun (şimdiki aş evi ve düğün salonun ve Sağlık meslek lisesinin olduğu yer.) yöneticiliğini önerdiler. Kabul ettim. Bu dört kişi Sandıklının halk önderiydi. Nitekim Süleyman Demirel, Ali İhsan ULUBAHŞİ’ YE mektup yazarak Adalet Partisini kurmasını istedi. Bu dört kişi AP’yi kurdular.

*00*0*0*0*0*0*0*0*0*0*0*0*0*0*0*0*0*0*0*0*0*0*0

Yepyek, Adalet partisinin Sandıklı’da teşkilatlanmasında ilçe başkanlığını yapar. 65 seçimleri olacaktır. Ulubahşi hem gençtir. hem vekil olmayı kafaya kor. Fakat İlçemizden zengin sevilen sayılın başkası da Vekillik için teklif alır. Bu durumu koklayan Ulubahşi parti başkanı olduğundan partiyi gece gündüz bekler. Gelene gidene yol gösterir. Yardımcı olur. Zaman, zaman vekillik için aday olacak kişi veya kişiler. Der ki
—Oğlum Ali İhsan git evine dinlen gençsin dinlenmeye ihtiyacın var. Yarın erken gel deseler de Ulubahşi partiyi terk etmez.
Mevziyi boş bırakmaz.
Boş bırakılan yeri hemen birileri doldurur diye
Meydanı boş bırakmaya gelmez. Yoksa birileri hemen cirit atmaya başlar.
Meydanı(parti binasını) en son kişilerde terk edesiye kadar bekler.
Biliyordur. Eğer Ulubahşi partiden erken gitse partinin koca adamları hemen başkasının vekil olması için karar alacaktır. İl’e bildirilip Ali İhsan Ulubahşinin önüne geçilecektir. Ulubahşi avucunu yalayacaktır. Tekkeyi bekleyen çorbayı içer hesabı partiyi bekler. Mühür’ü kimseye emanet etmez. Ve sonunda vekil olur.

*-*-*-**-**/*/*/*/*/**/*/**/*
Ön seçim sonrası Demirel Afyona uğradığında Parti il binasında toplanan il başkanı ve birkaç partiliye şöyle dediği rivayet olunur. ‘’Yav Afyon’lular siz nettiniz. General dururken başçavuşu birinci sıraya koydunuz der.’’
Hasan Dinçer daha önceden kabinelerde görev yapmış tecrübeli bir isim iken siyasete yeni ısınan Ulubahşinin ön sırada olmasını yadırgar. ‘Galak kulağı kor geçer’ deyi mırıldanır. Ama bu yadırgadığı Ulubahşi daha sonra Demirel’in dava arkadaşı olacaktır. Demirel’e o zaman hatırlatmak gerekirdi. ‘’Yiğidin harman olduğu yerdesin’’ daha analar neler doğurur diye.

**-*-**-*-**-*-*-*-*-*-*-*---**--*

Ulubahşi Adalet partisinden milletvekili aday adayıdır. Afyonda il binasında toplantı vardır. Ulubahşi erkenden il binasına varır. İl başkanının soluna denk gelir ve oraya oturur.
Gelen giden olmaya başlar. Bu arada muhabbet ederler.
Kapıdan Afyonun Demokrat büyüklerinden birisi gelince İl başkanı Ehsan kaybı Hacı Abiye yer verelim diyerek Ulubahşiyi bir sandalye kaydırır.
Derken az sonra partinin ileri gelenlerinden birisi daha gelince Ehsan kaybı Ağaya yer verelim der Ulubahşi bir sandalye daha kayar. Hacı abi geldi bir daha kay bi derler. Böyle diye, diye Ali İhsan Ulubahşi kapıya kadar kayar.
Zaman su gibi geçer seçim olur. Afyon il binasında Vekiller ile toplantı olur. Ulubahşi toplantıya yine zamanında gelir. Afyonlular daha gelmemiştir. Zaten Afyonlu toplantıya ya gelir ya gelmezler. Ulubahşi vekilim diye il başkanının yanına oturur. İl başkanı yine gelenler oldukça Ehsan kay bi Ehsan kay bi diye diye yine bu sefer vekil Ulubahşi kapıya kadar varır. Bu durumu da hiç ad etmez. Ama içinde kalır. Zaman her şeyin ilacıdır. İntikamın sermayesi ömürdür. Yeri gelince taşı gediğini korum diyerek susar. Bazen sukutunda anlamı vardır.
Aradan az bir zaman geçer. Afyon Milletvekili Ali İhsan ULUBAHŞİ Afyon Parti teşkilatından sorumlu milletvekili olur.
Yine bir il divan toplantısına ilk defa Afyondan sorumlu milletvekili olarak gelir. İl Başkanı da bu durumdan haberdardır.
Kendi yerini vekile sayın vekilim hoş geldiniz der verir.
Parti il divan toplantıları olur.
Gel zaman git zaman Adalet Partisi kapanır. 12 Eylül sonrası Doğru Yol Partisi olur. Bir bilen köşke çıkar. Köşkün süresi bitince tekrar siyaset için zemin aranırken yine Afyonda Demokrat yolcuları toplanır. Afyonun Adalet partisi sevdalılarından Oktay ağabey der ki.
—Len Ehsan bi aday oldun sandalyeyi bırakmadın, neddiriverdin len der.
Ulubahşi artık seneler sonra baklayı çıkarır.
—Oktay hatırlarmısın ben ilk geldiğimde aday adayı iken de vekil olunca da
Kay bi, Kay bi diye, diye eşikliğe kadar vardım.
Sonra Afyon teşkilatından sorumlu Genel Merkez görevlisi oldum.
Afyonun mezardan aşağısını Sinanpaşa, Sandıklı, Şuhut, Dinar, Dazkırı ilçelerini örgütledim kendim 4 dönem benden sonrada mirasıma Abdullah iki dönem vekil oldu.
Siyaset uzun soluklu bir maraton koşuşudur. Der.

*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*.*

Ulubahşi’yi çok kişiye sorduk. Belki memlekete bir şey yapmadı. Ama Ankara’ya varan herkesin önüne düştü. İşini yaptı. Genelde tayin, nakil, kredi işleri ile ilgilendi. Evinin karşısında kahve vardı orası hep dolar taşardı. Sabahleyin evinden çıkan Ulubahşi kahveye girer. Kendisine gelen kişilerin isteklerini alır gidecekleri güzergâhı belirler. Üç kişi beş kişi kaç kişi gelmişse işlerini birer, birer görür vasıta yoksa minibüs tutulur onunla gezerlerdi. Sonra meclise öyle varırdı. Zaten meclis çalışma saati 15.00 da başlarmış. Hatta sadece Afyonluların değil başka vilayetlilerinde işlerini görürdü.
Bayramlarda herkese tebrik gönderir. Herkese adı ile hitap ederdi. Yaptığı işlerde vatandaşa müspet menfi arar cevap verirdi. İşte bundan dolayı ki işi olsun olmasın bir vekil arayıp işinin son durumunu haber veriyor diye sevilirdi. O zamanlarda bu bile insanımızı mutlu ederdi.

Ulubahşi Ankara’ya gelip giderken yolda çobanı görse durup hal hatır sorar. Bir isteğinin olup olmadığını bir ihtiyacı varsa görmeye çalışırdı. Köylerde falan gezerkene çeşme başında kadın kız çoluk çocuk her hangi birini görse yanına varır selam verir o kişilerin hatırını alırdı.
Particilik gütmedi, kim hangi partiden olursa olsun işini görmeye gayret etti.
Ulubahşi’yi sorduğumuz farklı kişilere de sorduk anlaşmışçasına şöyle dediler.
‘’Allah gani, gani rahmet etsin. Beni memur hepyek etti. Bu sayede evlendim. Çoluk çocuk sahibi olduk, onları büyüttük everdim. Bu günlere geldim. Eğer o işe kuymasaydı beni sığıra çoban bile etmezlerdi. Toprağı nur olsun.’’ Dediler.

07.02.2007 tarihli Bizim bölge Bolvadin haber gazetesinde yayınlanan habere göre,
Genç Atılımcılar Derneği tarafından 14 Ocak 2007 tarihinde yapılan "Siyasiler Afyonkarahisar için Konuşuyor" adlı Panele katılanların gönüllü olarak doldurup vermiş olduğu anket sonuçları Genç Atılımcılar Ar-Ge Komisyonu tarafından değerlendirildi
Sonuç olarak,
Afyonkarahisar iline bu güne kadar hizmet ettiğini düşündüğünüz Siyasetçi Kim?
Sorusunda ise;
Gaffar Yakın yüzde 20,
Abdülkadir Akcan yüzde18,
Mahmut Koçak yüzde16,
Ali İhsan Ulubahşi yüzde 10,
Hayrettin Barut yüzde 6,
H.İbrahim Özsoy yüzde 3,
Sait Açba yüzde 2,
İsmet Attila ise yüzde 1 oranında oy sahibi, oldular.
Hiçbir siyasetçiyi beğenmeyenlerin oranı ise yüzde 24 oranında gerçekleşmişti.

Memleket için çalışan taş üstüne taş koyandan Allah Razı olsun. Nur içinde olsunlar.
Baki kalan bu kubbede, hoş bir seda imiş. (aozeski@hotmail.com)

Kaynak: Nimet ÖZÇİFTÇİ, Ziya DAZKIR, Veli DEMİRBAŞ

1 yorum:

  1. Hep akraba dayı amca hesabı yaotı o şahıslar hiç doğrunun haklının liyakatın yanında olmadılar tek tek var örnekleri elimde nefret ediyorum o bitarafçılardan

    YanıtlaSil