24 Mayıs 2010 Pazartesi

HASAN AKSU
Köpekboku Hasan
1887 doğumlu-28.08.1964 ölümü

Elleme

Hasan amca yemen savaşında esir düşer. 10 sene Yemen ve Arabistan çöllerinde İngilizlere esir olduğundan esir kampında yaşar.
Bu arada çok macerası vardır. Bunlardan bazılarını alalım dedik.

Osmanlı ordusundan esirlere İngilizler soyunma emri verir. Herkes anadan üryan soyunun derler. Esirler mecburen savaş kanunu, Acımanın veya merhametin olmadığı savaş ortamıdır. Bütün esirler soyunurlar. Hasan amcanın yanında bir adet altın vardır. Lazım olur diye düşünür elinde ki tek altını İngilizlere veren mi vermeyen mi diye düşünürken altını vermek istemez. Ağzına koyar aklına yatmaz. Geri alır. Koltuk altına kor ellerini kaldır derler kendiliğinden düşer der. Yoklama sırası onların bulunduğu sıraya yaklaşır. Hasan Amca elinde bulunan bir altını hemen dübürüne sokar. Yanındaki arkadaşı
--Len Hasan neddin diyerek bakar.
Hasan Amca sukut eder.
Sukut ikrardandır, ne gördüysen öyle anlamına bakar. Gözleriyle cevap verir.
Arkadaşı sesli olarak madem şunu da oraya koyuver der.
Hasan Amca, çok kızar
--Len burasını emanet sandığımı sandın, sende kendi dübürüne koysana der.
Hayat bu, para, belki lazım olur. Meret para açılmayan kapıyı açar. Ölmedik daha, hayat devam ediyor diye de mırıldanır.
*-*-*-*-**--*--**--**-**-**-**-**-*-*--*-*-
Hasan amcayı esir kampında uzunca zaman çalıştırırlar. Artık oralı olmuştur. Etrafı öğrenirler. İhtiyaçlarını da orada kendileri görürler. Bir Arap şahısla tanışırlar. Ondan her gün yoğurt alırlar. Arap kişi sık, sık yoğurt getirirken bir hafta on gün gelmez. Gözükmezde. Aradan geçen süre içinde Hasan Amca ve arkadaşları yoğurdu/yoğurtçuyu unutunca birisi Arap vatandaşı görürverir. Sorar bizim yoğurttu neden getirmiyorsun parasını zaten hemen veriyorduk der. Arap vatandaş şöyle bir bakar.
‘’Hımar öldü’’ der.
*-*-*-*--**-*-*-**-**-**-*-**-*-
Hasan amca esaret günlerinden sonra Mesleği olan berberliği yapar. Kusura köyüne de traş yapmaya gider. Orada bir vatandaş dükkâna gelir sıcak kapalı alan olunca devamlı uyurmuş. Elin iş yerinde fazla kalınmaz hele hiç uyunmaz şuna bir ders veren der. Bu duruma kızan Hasan Amca bir gün bu adamın şalvarının önüne kırmızı boyayı birkaç damla döküverir. Adam olayın farkına varmaz. Eve varınca adam yatacağı zaman bakar boya hanımı ile baya bir aile faciası olacaktır. Olay Hasan amcaya intikal eder. Hasan amca izah eder ama kolayda olmamıştır. Hasan amca köyü gece terk eder.
Hasan amca ağır şakaları ile de hatıralardadır.

*--*-*-*-*-*-*-*-*--*--**-*-*-*-*-*-**--*
Hasan amcaya Kızılören de iken bir çoban traş olmaya gelir. Çobanı ağası göndermiş berber köye gelmiş git traş ol gel demiştir. Çoban Hasan’a traş olamam deyince Hasan amca
-‘’Senin sakalın oldukca sert şu sabunu ağzında tut ta sakalın biraz yumuşasın hem de güzel traş edelim der.
Adamın ağzına sabun kalıbını sokar kaybolur.
Çobanın ağası bekler, bekler bakar ki çoban gelmiyor. Kaç bi bakan bu adam ne ediyor der.
Berber’e geldiğinde sandalyede oturan çobanına sorar
—Sen ne ediyon len burada der. Çoban
—Berber senin sakalın sert şu sabunu ağzında biraz tut ta sakalın yumuşasın sonra traş edelim dedi. Gelir şimdi der.
Ağa kızar.
—Çıkar lan şu sabunu ağzından, salak der kızar.
--Başlarım senin traşına hadi sürünün yanına beni de orada ağaç ettin. Diye kızar.
*-*-*-*-**--**-*--*-**-**--**--*-***-*

Eskiden her evde çapıt haba, fıta, çarşaf ve dolak dokunurdu. Bunun için boyama vesaire işleri için evde kezzap lazım olurdu. Hasan amcanın evinde de tezgahlar vardı. Evine bir gün bir şişe kezzap almış giderkene, börek Yusuf’un evin önünde oturan kadınlardan biri söylenir. Hasan evine ne götürüyon.
Hasan Amca bakar bir kadın. Kezzap falan deyip izahattan kaçınır bir de muziplik eder.
---Mis, mis der. Kadın aççık bize de sürüver bakalım misden deyince.
Aç cebini kadın der. Kadın gerçekten fistanın cebini ona doğru açar.
Hasan amca mis diye kezzabı kadının fistanın eteğine cebine bir miktar döker. Durmadan yürür gider. Kezzabı döktüğü gibi de kadının fistan aşağı doğru yanıverir. Hasan Amca bu kabına sığmayan çok hareketli çok ta şakacı birisidir.
-*-*-*--*-*-*-**-*-**-**-

Traş ettiği çocukların işi bittimi ensesine vurar. Tamam len köpekboku . Hadi kalk gayi deyerek traşın bittiğini belirtirdi. Bunu sık, sık kullandığından çocuklar Berber Hasan amcanın adını köpek boku deyen amca diye tarif ederlerdi. Köpek boku amca geliyor gidiyor derken zamanla Hasan amcanın Kantarlar olan lakabı Çocukları severken kullandığı bu deyiş çakma lakap olarak kalır. Kardeşi Mustafa Aksu’nun lakabı ise ‘’Hoşgörük’’tür.

Hasan amca istemediği veya sevmediği birisi konuşulurken veya geçerken [ELLEME KÖPEKBOKUNA] diye hem konuşmayı keser hem de tepkisini belirtirmiş.
Ama kime ne dedi belli olmaz, kimsede alınmazmış.
Hasan Aksu seyyar berberlik yapmıştır. Uzun süre Kızılören’de ikamet ederler ama sonra Sandıklı’ya dönerler. Hasan Aksunun iki oğlu bir kızı olmuştur. Sandıklıda hatırası olan şahsiyetlerdendir. Kabri nur olsun. Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş. 18 Ekim 2009
Kaynak: Ali Aksu. Faruk Aksu
(aozeski@hotmail.com)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder