15 Aralık 2010 Çarşamba

HACI TESLİM

TÜCCAR HACI TESLİM
Hacı teslim arkadaşı ile İstanbul’a mal almaya gideceklerdir. Tren den kompartımana otururlar. Aynı kompartımanda öğrencilerde bulunmaktadır.Öğrenciler bağrışa çağrışa muhabbet ederler. Öğrenciler toplanırlar herkesin annesinin çıkıya ne doldurduysa (tavuk eti, peynir, börek, katmer, köfte vs.) çıkarır kompartımanın ortasında cümbür cemaat yanşana,yanşana yemeye başlarlar. Bir öğrenci Hacı Teslim ve arkadaşını da ortaya serdikleri sofraya davet eder. Sonra ötekiler buyur ederler.Hacı amca temizdir nefistir buyurun der dururlar. Hacı Teslim ve arkadaşı onlara afiyet dilerler. Ama sofraya buyurmazlar. Onlarda kendileri çıkılarını çıkarır yufka ortasında yumurta soğan peynir Evden ne koydularsa köşelerinde üzerlerine yaygıyı örtüp yerler.
Bir öğrenci bunlara takılır. Amca neden soframıza buyurmadınız. Yemeklerimiz nezihtir temizdir. Hem bakın köfte, tavuk tatlı bal iyi yiyeceklerdir. Der. Hacı Teslim
--Ne yersen ye fark etmiyor. Hepsi aynı çıkıyor der. Öğrenciler maksadı anlamazlar, uzunca bakarlar, aman neyse canım der geçerler. Aradan zaman geçer öğrencilerden birisi helaya gideceğim der. Diğeri gel de ben de gideyim der. Çıkarken Hacı Teslim Öğrenciye bir şey istirham edebilir miyim? deyince öğrenci
--- Buyur Hacı baba der. Hacı Teslim
--Mümkünse hela taşının kenarına eder misin? Öğrenci şaşırır.amca hayırdır. Hacı Teslim lütfen der. Arkadaşlarına bakar onlarda ediver bakalım n olacakmış derler. Öğrenci başını eğer. Tamam dercesine. Helaya gider gelir. Diğerine de aynı ricada bulunur. Oda gider gelir. Hacı Teslime bakar. Hacı Teslimde helaya gider. Gelince öğrencilere arkadaşlar hadi gelin der. Öğrenciler Hacı amca hayırdır ne göstereceksin deyince Hacı Teslim güler.
Öğrencileri helaya götürür. Kapıyı açar. Her köşede bulunan dışkıya hep beraber bakarlar, bunun biri benim, biri bunun, biri de bunun demi? Der ve sorar.
-- Bu ne. Gençler
--Bok derler gülerek. Hacı Teslim
--Bu deyince gençler
--Bu da bok derler. Diğerine oda bok deyince Hacı Teslim
--Bakın gençler hepimiz yemek yedik. Siz buyurun temiz dediniz durdunuz. Yediklerinizin nefis nezih temiz olması güzel. Hepsini de annelerimiz yaptı değil mi?*Görüyorsunuz ki et yesen de köfte yesen de tavuk yesen de börek yesen de soğan yufka yesen de çıkan bakın aynı şey. Biri benim diğeri bunların. Önemli olan yediklerimizin temiz olması kadar kazancının da temiz olmasıdır. Ona dikkat edin der. Orada öğrencilere nasihatlerde bulunur. Bu arada Hacı Teslim helayı bi güzel temizler. Öğrenciler Hacı Teslime baka kalırlar. ve
--Hacı amca amma denk getirdim. Bize farklı bir ders verdin Helal olsun sana Hacı amca derler.
Bir öğrenci lüzumsuzluk eder ve Hacı baba bir şey sorabilir miyim? Deyince . Hacı Teslim ciddiyetle buyur der.
--Hela da yemek yemenin bir sakıncası var mı? Hacı Teslim O genç’e bakar. Hiç bozulmaz.
-Yok evladım ne sakıncası olsun ki. Fakat senin heladan geviş getirerek çıktığını görenler, ‘’Ne sıkı adammış çıkardığını bile domuz gibi yiyor derse o zaman sakıncası doğar değil mi? Diye cevap verir. Hacı Teslim ve öğrenciler İstanbul’a kadar muhabbet ede ede giderler.
************ ************

Amma mal aldıktan sonra amma önce
İstanbul’a gelinirde Galata köprüsünde boy gösterilmez mi? Bunlarda Galata köprüsüne giderler. Köprüde etrafı seyrederek dolaşırken tatlıcı, Şam tatlısının tezgahını kurar üzerine tatlıyı koyar.
--Tatlıcı, diye bağırır.
Bunu duyan Hacı Teslim ve arkadaşı, Tatlıcıya varırlar.
Arkadaş kaç para tatlı tepsi’si diye sorunca
--Abi tepsi simi dedin.
--Evet
Abi hepsini nasıl yiyeceksiniz? Yiyebilecek misiniz? Diye sorar. Hacı Teslim

--Bu tepsi kaç para dersin deyince. Tatlıcı
Bu iki kişiye bakar, kendi kendine bunlar yese, yese beşer tane yer hadi bilemedin onar tane yer oda yarısı eder. Bu tatlı tepisi 2 lira alınışı. Ben bunlara 2 lira diyen nasıl olsa yarısını yerler yarısı kar olur der ve.
--Abi ye yiyebildiğin kadar. İki lira der. Hacı Teslim,
Çıkarır iki lirayı peşin verir. Başlar tatlıdan yemeye. Tatlıcı ben bunların yediğini mi seyredeceğim kaç şurada balık tutan oltacıları seyreden der. Üç beş adım ayrılır. Abilerim ben şuradayım yemeniz bitince siz bana haber verin der ayrılır.
Hacı Teslim ve arkadaşı bicik, bicik leblebi gibi atıştırırken tepsiyi bitiriverirler. İkisinden birisi tepside tatlı şerbetini de tepsinin köşesinde biriktirir içiverir. Bu orada tatlıcı döner ne oluyor diye bakarken tepsinin boşaldığını görür.
--Bey Abilerim neddiniz ben kar eden derken, fifti, fifti oldu der. Hacı Teslim
--Kar olmayan alışverişte tat olmaz. İlla kar olacak. Bal tutan parmağını yalamalı. Sen al şu elli kuruşu kar et der ve elli kuruş daha verir.
Tatlıcı
-- Valla almam Abi olay hoşuma gitmedi değil. Çok acayip oldu. Kar zarar beraberdir. Ben bir tepsi tatlıyı yiyemezsiniz sanmıştım. Valla helal olsun sizlere der. Hacı Teslim ve arkadaşı teşekkür ederler.

Hacı Teslim soyadı kanununda önce vefat eder. Evleri Dut altı aralığında idi. Eşi onda önce vefat eder. Ama büyüklerimiz onun bu mukallit hatıralarını anlatır dururlar. Mekanı cennet olsun. [aozeski@hotmail.com] (ozeski.blogspot.com)
Kaynak : Anonim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder