17 Ekim 2011 Pazartesi

CON AHMET
DEVİR DAİM MAKİNASI
Rivayetlere göre bir İngiliz Ahmet amca ile görüşmeye gelir.Ahmet amca ile görüşürler olaya şahit şahıslar o olaydan sonra Ahmet amcaya jön Ahmet diye hitap etmeye başlarlar. Sonra JÖN lakabı kalır.
Devir daim makinesi, sonsuza kadar kendi kendisine çalışacağı iddia edilen makinelere verilen addır. Motor çalışır, dinamoyu döndürür, üretilen elektrik motoru çevirir... Veya su akar, tribün döner, üretilen enerjiyle su tekrar yukarı taşınır, tekrar akar... Enerjinin fazlası da alınır istenildiği gibi kullanılır, çağımızın en büyük problemi çözülür, savaşlar biter, hayat bayram olurdu...
Çoğumuz büyüklerinden onun hikayesini dinlemiş midir. bilmiyoruz ama Sandıklıda yetişmiş renkli bir kişiliktir Con Ahmet adını da Jon Türkler akımından (1900) alır. Onun gençlik yıllarından beri kafasında olan hayali vardı. O Makinesini tamamlayıp çalıştırmak için uğraşır. Çoğumuz duymuş mudur bilmiyorum fakat orta yaşlarda olanlar muhakkak bilirler ’’Con Ahmet’in devir daim makinesi ‘’2006 yılında ‘’Erke döner geç’’ haberleriyle tekrar gündeme gelen Con Ahmet’in Devir daim Makinesi; bir hareketi başlatarak sürekli enerji üretecek bir makinenin tasarımından ibaretti fakat o zamanki teknoloji ile bu mümkün olmadı.
Aslında İtalyan bir firmanın kendisine yaptığı teklifi kabul etseydi orada ki imkanlarla belki de hepimizin evinde arabasında Con Ahmet’in makinesini kullanıyor olabilirdik, ama o kendi imkanları ile bunu başarmak istediği için teklifi kabul etmeyip çalışmalarına devam etti.
Zaman zaman Başbakanların bile telaffuzuyla tekrar gündeme gelen bu deyim önümüzdeki günlerde de sıkça konuşulacağa benzer.
Peki Türkçemize böyle bir deyim kazandıran Con Ahmet’in Sandıklılı bir saatçi ustası olduğunu biliyor muyuz? Pek çoğumuzun ‘tabii ki tanımadığı hararetle okuduğu .
Con Ahmet lakaplı Ahmet Eryılmaz aslen Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinden olup genç yaşlarında Afyona yerleşmiş ve uzun yıllar boyunca orada saat tamirciliği ile iştigal etmiştir.
Rivayetlere göre kıtlık yıllarında evinde pancardan toz şeker imal etmiş ve onu kullanırmış. Saatçi Con Ahmet Usta’nın çıraklığını yapmış, eski Mevlevilerden, rahmetli Kemal Bayık’ın anılarından bir bölüm aktaralım. Kemal Bayık şunları aktarıyor. ’İşgal dolayısıyla mektep tatil edilmiş, artık derse devam imkanı kalmamıştı. Bu sıralarda tanışmış olduğum Neyzen Çerkez Nuri Dede’nin kardeşi, Ot Pazarı Camii imamı Mahmut Hoca bana “artık harp ne zaman biter, mektepler ne zaman açılır, ne olur bilinmez; oğlum bir zanaat sahibi olman gerekir’’ diyerek beni saat tamiratına teşvik etti ve öğretti. Sonradan yeğeni Con Ahmet Usta ile tanıştırdı ve Con Ahmet Usta’nın çırağı oldum.
Ustamın şimdiki Bedesten karşısında Kasaplar içine doğru dükkanı vardı. Orada esas mesleğimi öğrendim. Ustam son derece zeki ve sanatkar bir insandı, harp dolayısıyla malzeme yoktu, gerçi saat adedi de azdı fakat ustam bulunmayan bir malzemeyi adeta icat ederdi; küçük saatçi tornasında şemsiye telinden saatin direğini tornada yapar ve takardı. Mesleğin bütün inceliklerini bana da öğretti. Ustam sonraları devridaim makinesi fikrine takıldı. Ömrünün son zamanlarına kadar kendisi ve kardeşi Ali İdeman Dede’de ‘’sonradan Ot pazar Camii yanındaki dükkanımda ki ustam’’ bu makineyi icat etmek için kısıtlı imkanları ile ve saatçi tornası yardımıyla yaptığı parçalarla devridaim makinesini yaptı.
Con Ahmet ustamın yaptığı bu makineyi sonraları 1926 yılında Cumhuriyet Gazetesi yardımı ile bütün Türkiye duydu, fakat üniversite yetkilileri bu makineyi yapmanın mümkün olmadığını; çünkü mekanik bir makineye verilen enerjinin zamanla sürekli sürtünme dolayısıyla kaybolacağını ve tek bir enerji ile bir makineyi devamlı çalıştırmanın mümkün olmadığını savundular ve İstanbul’da üniversitede halk huzurunda yapılan bir denemeyi bile ilgiyle takip etmediler. Böyle bir aletin yapılması halinde Beyazıt Meydanı’nda kendilerini asacaklarını söylediler.
O zaman İtalyanlar Con Ahmet Usta’ya müracaat ederek Onu İtalya’ya davet ettiler ve özel laboratuarlarda bu makineyi daha modern ve hassas aletlerle yapmasını, patentine yüklüce bir para vereceklerini ısrarla belirtmelerine rağmen Con Ahmet Ustam bunu kabul etmedi. Gerçekte ustamın makinesinin temel esası, saat nasıl zembereği boşalırken bir enerji meydana getirirse o enerji ile bir zembereği kurmak ve tekrar boşalan bir saat zembereği ile yeni bir zembereği kurarak ilk başlatılan bir hareketi devamlı bir hale getirme düşüncesi idi.’’ Meşhur Con Ahmet’in devir daim makinesinin hikayesi kısaca böyle. Ustanın projesini ortaya attığı günlerde basın günlerce bunu konuşmuş ve halkta bu sayede haberdar olmuştur.
Kemal Bayık’ın anlatımına göre son derece zeki ve zanaatkar bir insan olan Ahmet Usta buluşunu çalıştırmayı başaramadı ama adının nesiller boyu sürmesini başardı. Yıllardır Türk halkı işe yaramayan buluşlar için ‘’Con Ahmet’in Devir Daim Makinesi‘’ deyimini kullanır oldu.
Kaynak: 1- Beldemiz Dergisi- (1994)

Günümüzde Devir daim makinesi ile ilgili internette form sayfaları var. Burada Devir daim makinesi gerçekleşir yapılır bundan insanlık yararlanır diyenlerde var, olmaz deyip fizik kurallarına ters deyip kestirip atanlarda var. Devir daim makinesi yazıp bu sayfaları okursanız çok ilginç fikirlerle karşılaşırsınız.

2 yorum:

  1. Demin mekanik kitabında gördüğüm bir resimden esinlenerek suyun yukarıya kaldırılıp aşağıya akması ile bir kere başkadıktan sonra devir daim yapacak makinayı düşünüp, babama böyle bir mekanizma şu şekilde yapılırsa mümkün olur mu diye sordum ve aldığım cevap " git de internette Jön Ahmet'in yazısını oku!" oldu. Benim ismim de Ahmet olduğu için babam herhalde dalga geçiyor zannettim, ama baktım ki hakkaten böyle bir Jön varmış...
    Fizik yasaları yazılır biçilir, değişir, katı kafalı insanların kafaları da hayal edemeyecekleri şekilde alt üst olur ve yeniden şekil alır yeni çıkan fizik dogmaları ile. Kâinat hakkındaki bilgimiz dar, peşin hüküm vermeyelim iki üç fizik kuralı devşirdik diye.
    Bkz. Arthur C. Clarke, Geleceğin Çehresi.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil