29 Temmuz 2010 Perşembe

YUNUS Emre’nin BELGELERİ


Ticaret ve Sanayi Odasında 31.01.2010 tarihinde toplandık. Sandıklı için bazı çalışmaları yaparken Eski Belediye Başkanı Hacı Nimet ÖZÇİFTÇİ muhabbetin arasında anlattı. Ben de önemi haiz konu olunca kaydettim. Bunu sizlerle paylaşmak için.
Hacı Nimet amca şöyle anlattı.
Nimetin Osman’ın babası Mustafa amca evlerinden YUNUS EMRE ile ilgili senet’i, bulur.
Bu evrakları zamanın ileri gelenlerinden Boz Amat’a, Eski Belediye Başkanlarımızdan Ahmet BOZKURT verir. Boz Amat o zamanlar il genel meclisi üyeliği yapmakta imiş. Boz Amat kendisine verilen tabu’yu inceler. Bakar kendisinin onlar için yapabileceği bir şey olmayınca bu belgeleri zamanın İstanbul iş mahkemesi başkanı olan Osman YETEN’e veriyor. Osman YETEN Kadıların Asımın, Asımın Âlinin damadı olur. Kadıların asımın Âlinin kızı Hayriye’nin kocasıdır. Osman YETEN Anayasa Mahkemesi Kurucularındandır. Osman YETEN Sandıklılıdır. Ben Onunla, Eniştem Prof. Dr. Bekir BERKOL vasıtasıyla görüşüyorduk. Osman YETEN kendisine verilen YUNUS EMRE ile ilgili evrakları inceler. İstanbul kadastura müdürlüğüne kadar gider müdüre sorar oda Tapuya bakarlar ki İstanbul’daki ana kütük defterindeki tabu kütüğü ile mutabıktır. Der kadastora müdürü.
Bunları bana, Ben eniştem Prof. Dr. Bekir beyin yanına vardı mı oda hemşerimiz ya, O da bazen orada olurdu. Sandıklıdan falan konuştukça bu meseleyi de konuştular/anlattılar. Onlardan duydum.
Osman YETEN bu durumda işin ciddiyetini anlar ve belgeleri Arkadaşı Mevlevi mensubu sağlam bildiği ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI’ya verir.
Sayın GÖLPINAR’lı siz bu işlerle iştigal buyuruyorsunuz. Şu bizim belgeleri de bir kontrol etseniz inceleseniz sizin bu hususlarda çalışmalarınız malumdur. Hemşerilerim bu belgeleri bana göndermişler. Ben bi baktım. Tapu kaydı kütük defteri ile mutabık. Ve belgeleri Abdülbaki GÖLPINARLI’ya verir. O gün bu gündür belgeler onda kalır. Ne Abdülbaki GÖLPINARLI, ne Osman YETEN, ne Boz Amat, ne de belgeleri evinde bulan Mustafa BÜTÜNER sonucu araştırır. Ocağa odunu korlar ama üflemezler. Ne olur o odun. İşte... Bizim belgelerde akıbeti meçhul oldu. Muallâkta kaldı. Şimdi elden ne gelir. Gidenin arkasından baka kalıyoruz. Sahip çıkmayanın malına sahip çıkılıyor.
Abdülbaki GÖLPINARLI Yunus Emre türbelerinin bulunduğu listeye Sandıklı’yı da ekleyiverir. Ama fazla bir şey yapmaz.
Yunus Emre kitabı çalışmalarında Yunus Emre zavidarının torunları olan Ali, Mustafa, ve Uğur Bütüner’ler anlattı.
Bir gün akşam yemeğine oturmuştuk. Annem babama dedi ki:
--‘’Osman yukarıda ki sandığı eskiciye verdim. Yerine alüminyum, terlik vs. aldım.’’ Diye iyi bişi yapmış gibi söyler. Osman amca babasından kalma o kitap kâğıt kürek vs. belgeleri hanımının bi alüminyum kap ile iki terliğe değişmesi karşısında delirir ama hanımına da bir şey diyemez. Kalın, kalın sert, sert ‘’Hanım’’ der durur. Hanımı ‘’Osman hatamı ettim’’ deyince. ‘’Hanım evi satsaydın da keşke o kitapları belgeleri satmasaydın a güzel karım benim O kitaplar babamın yadigarı idi. Önemli evraklardı Valla onlar evden daha değerli idiler.’’ der. Hanımı
--‘Ne bileyin bey, tavan arasında yer kaplıyordu uzun zamandır da kimse onlara bakmamıştı. Önemli bişi olduğunu ben ne bilirim. O kitaplar zaten eski yazı idi ’’der.
Babamız yemeğe oturdu yemeden doydu, üzülmüştü ama elden ne gelir. Kızsa kime kızacak karşıdaki hanımı hayat yoldaşı. Babamın o gün bişi diyememenin sıkıntısı ile kanı içine üğündü.

* * * * * * * * * * * * * Bu durumu yazarken Rahmetli Molla Kadirin dükkânda bidi bidi Osman amca ile oturuyorduk. Çay içiyor onların şen şakrak muhabbetlerini dinliyordum. İkisi de vefat etti. Allah Rahmet etsin. Herkes bidi bidi Osman amcaya takılıyor. Şaka yapıyordu. Bazen işin suyu çıkıyordu. Ben lafı değiştiren diye
—Osman amca senin için Yunus Ermenin evraklarını Eskişehir’e götürdü diyorlar. Bu durumun aslı var mı? Dedim fazla bişi demeden..
Herkese kızan Osman amca bana ifrit oldu. Daha çok hararetlendi. Usandım bu dedikodudan canım dedi bağıra, bağıra ve kalktı gitti.
Rahmetli Molla Kadir.
—Osman abi ne kızıyon neddin o Yunus Emre’nin kâğıtlarını dedi.
Bidi Bidi Osman amca el kol işaretleri ile bişiler dedi. Molla Kadir anladı onları, bizlerde güldük.
Adı geçenler göçtü gitti. İnanıyoruz iyi niyetlilerdi. Allah rahmet etsin. Nur olsunlar.
Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş 31.01.2010(aozeski@hotmail.com)